Bu masal, Dede Korkut’un bilgelik dolu öğütleriyle Oğuz boylarının birlik ve akılla nasıl zafer kazandığını anlatıyor. Kan Turalı, düşmana karşı sadece cesaret değil, strateji ve akıl kullanarak zafer elde ederken, Dede Korkut’un sözleri de yiğitlere rehberlik ediyor. Masal, güçten ziyade akıl ve sabrın önemine vurgu yaparak, birlik içinde hareket etmenin zorlukları aşmadaki rolünü gösteriyor.

Bir zamanlar Oğuz boylarının yaşadığı geniş diyarlarda, kahramanlıklarıyla ün salmış yiğitler varmış. Oğuz boylarının en bilge kişisi olan Dede Korkut, bu yiğitlerin hikayelerini anlatır, öğütleriyle onları doğru yola yönlendirirmiş. Herkes, Dede Korkut’un sözlerine büyük saygı gösterir, onun bilgeliğinden faydalanırmış. Bu masal da, Oğuz’un cesur yiğitlerinden Kan Turalı’nın destanını anlatıyor.

Dede Korkut

Dede Korkut

Oğuz boylarının huzur içinde yaşadığı bir dönemde, uzak diyarlardan bir düşman ordusu çıkagelmiş. Bu ordu, Oğuz beylerine meydan okuyor, topraklarını almak istiyormuş. Oğuz beyleri, düşmanlarının gücünden çekinmiş ama içlerinden Kan Turalı adında bir yiğit, korkmadan öne çıkmış.

Dede Korkut ve Kan Turalı’nın Büyük Zaferi

Kan Turalı, genç yaşına rağmen birçok savaşta zafer kazanmış cesur bir yiğitmiş. O, kılıcını düşmanlarına karşı kullanırken, kalbinde halkına olan sevgiyi taşıyormuş. Bir gün, düşmanın saldırısına karşı koymak için tüm beyler toplanmış. Fakat düşmanın sayısı çok büyükmüş ve Oğuz beyleri endişeliymiş.

Bu sırada Dede Korkut, sessizce toplantı alanına gelmiş. Kopuzunu eline almış ve derin bir türküyü çalmaya başlamış. Yiğitlerin gözleri onun üzerine çevrilmiş. Dede Korkut, sözüne başlamış:

“Yiğitlerim, kılıç kalkan önemlidir ama asıl zaferi kazandıran akıl, sabır ve birliktir. Düşmanınız güçlü olabilir, ama siz de birliğinizi korursanız onları alt edebilirsiniz. Akıl yoldaştır yiğide; sabır da zaferin anahtarıdır.”

Bu bilgece sözler, Kan Turalı’ya ve diğer beylerine cesaret vermiş. Hemen bir plan yapmaya başlamışlar. Dede Korkut’un öğütlerine kulak vererek dağları, vadileri ve nehirleri kullanacak, düşmanı bu doğal engellerle tuzağa düşüreceklermiş. Düşmanın geçeceği dar bir geçitte pusular kurmuşlar. Plan zekiceymiş, çünkü düşman ordusu Oğuz boylarının bu kadar akıllıca bir hamle yapabileceğini hiç düşünmemiş.

Kan Turalı ve beyleri hazırlıklarını yapmış ve düşman gelince pusularını devreye sokmuşlar. Dar geçitte sıkışan düşman ordusu, Oğuz yiğitlerinin cesareti ve aklı sayesinde büyük bir bozguna uğramış. Savaş sona erdiğinde, Kan Turalı ve arkadaşları büyük bir zafer kazanmış. Bu zafer sadece kılıçla değil, Dede Korkut’un bilgece öğütleriyle akıl ve birlik sayesinde kazanılmış.

Zafer sonrası Dede Korkut, kopuzunu yeniden eline almış ve bir türkü söylemeye başlamış:

“Yiğidin başında akıl olmazsa,
Zafer hayal olur, zoru bulursa.
Birlik oldun, akıl işledin,
Düşmanı bozguna böyle düşürdün.”

Bu türkü, Oğuz beylerinin kalbine işlemiş. Onlar, Dede Korkut’un bilge sözlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamışlar. O günden sonra, Oğuz boyları her karşılaştıkları zorlukta birlik ve akılla hareket etmeyi bir kural haline getirmişler. Her savaşta Dede Korkut’un öğütlerine kulak vermişler ve zafer üstüne zafer kazanmışlar.

Kan Turalı ise, bu büyük zaferin ardından Oğuz boyları arasında daha da ünlü olmuş. Halk ona her zaman saygı duymuş, cesaretini ve zekasını övmüş. Ancak Kan Turalı, her zaman Dede Korkut’un öğütlerini unutmamış. Onun sözleriyle yaşamış ve her kararında aklına başvurmuş.

Ve böylece Dede Korkut’un öğütleri, Oğuz boyları arasında nesilden nesle aktarılmış. Dede Korkut’un hikayeleri her zaman bir ders, bir yol gösterici olmuş.

Gökten üç elma düşmüş: biri bu masalı anlatanın, biri dinleyenin, biri de Oğuz boylarının kahramanlıklarını hatırlayıp ders alanların başına.

Masal burada sona ermiş, ama Dede Korkut’un hikmet dolu sözleri her daim dilden dile dolaşmaya devam etmiş.

Son Güncelleme: Ekim 7, 2024